MERA |
Bir veya birkaç köy veya beldenin hayvanlarını otlatmaları veya otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya eskiden beri bu amaçla kullanılagelen arazidir. Tapu kütüğüne değil, kamu orta malları siciline tescil edilir. Mera vasfı değişmedikçe, özel mülkiyete konu olmaz, zamanaşımı ile kazanılamaz. |
MERCİİ |
Makam, kamu idaresi. Yetkili mercii: Yetkili makam |
MERHUN |
Rehnedilen mal. |
MER'İ |
Yürürlükte olan, geçerli bulunan. |
METRUK |
Terkedilmiş. |
MEVAT ARAZİ |
Kimsenin tasarrufu altında bulunmayan ve kamunun yararına terk ve tahsis edilmemiş, boş yerlere mevat arazi denir. |
MEVKİİ |
Köylerde bulunan arazilerin o köy halkınca verilen mahalli isimlere göre bulunduğu yerdir. Mevkii isimleri de tapu kütüğüne kadastro sırasında kaydedilir. Örneğin: Ayazlı mevkii, Bucak mevkii gibi. |
MEZKUR |
Sözü geçen, zikredilen. |
MINTIKA |
Bölge, yer, yetki alanı. |
MİRAS |
İnsanların ölümü halinde kanunda belirtilen mirasçılarına, intikal eden hak ve borçların bütününe Miras denir. |
MİRAS ORTAKLIĞI |
Ölümle birlikte mirasçıların mirasa iştirak halinde (elbirliği şeklinde) malik olmalarıdır. |
MİRASÇI NASBI |
. Miras bırakanın vasiyetname düzenleyerek kanuni mirasçılarına ek olarak başka kimseleri de kendisine mirasçı atamasına mirasçı nasbı denir. Bu şekilde atanan mirasçıya ise mansup (atanmış) mirasçı denmektedir. |
MİRASÇILIK BELGESİ |
Mirasçılara mahkemece verilen ve mirasçı olduklarını gösteren, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge. Veraset senedi.. |
MİRASIN İNTİKALİ |
Tapu sicilinde kayıtlı malikin ölümü halinde, mülkiyet hakkının mahkemeden alınmış veraset senedinde belirtilen mirasçılarına Medeni Kanunun hükümlerine göre intikal suretiyle tescili işlemine mirasın intikali denir. Esas itibariyle miras, murisin (miras bırakanın) ölümü anında tescilsiz olarak mirasçılarına geçmiş sayılır. Tapu sicilinde yapılan işlem, hak doğrucu olmayıp şekli bir işlemdir. Miras iştirak halinde veya müşterek mülkiyet olarak mirasçılar adına tescil edilebilir, müşterek mülkiyet olarak tescil edilebilmesi için tüm mirasçıların veya vekillerinin tapu sicil müdürlüğüne gelerek talepte bulunmaları gerekir. |
MİRASIN REDDİ |
Bir mirasçının, kanun hükümlerine göre kendisine intikal edecek miras payını istemeyip, miras bırakanın ölümü tarihinden itibaren üç ay içersinde sulh hukuk mahkemesine başvurarak mirası reddetmesidir. |
MİRASIN TAKSİMİ |
İştirak halinde mülkiyet olarak mirasçılara intikal etmiş olan miras malların mirasçılar arasında paylaşılması işlemidir. Bu sözleşmenin tapu sicil müdürlüğünde yapılması şart olmayıp, noterde de yapılması mümkündür. |
MİRASTAN FERAGAT |
Miras hakkından vazgeçme. |
MİRİ ARAZİ |
Kuru mülkiyeti devlete ait olup, intifa hakkı başkalarına ihale edilmiş arazidir. |
MUAYYEN MAL VASİYETİ |
Miras bırakanın belli bir mal veya hakkı vasiyetname ile bir başkasına bırakmasıdır. Bu şekilde kendisine bir mal bırakılan kimseye ise musaleh (vasiyet alacaklısı) denir. |
MUHDESAT |
Bir arazi üzerinde arazi sahibinden bir başkasına ait bulunan yapı veya ağaç demektir. Ege bölgesindeki zeytin ağaçları muhdesata örnektir. |
MUKATA |
Vakıf arazi üzerindeki bina, ağaç ve benzeri muhdesat karşılığında zemin hakkı olarak her sene vakfa ödenen paradır. |
MUKATALI VAKIF |
Kuru mülkiyeti vakfa kullanma hakkı kişilere ait vakıf demektir. |
MUKAYYET |
Kaydedilmiş, tescilli. |
MUKTEZA (TALİMAT) |
Tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinin belli bir talep ve konuya ilişkin olarak tereddüt ettikleri hususları bölge müdürlüğü veya bölge müdürlüğü kanalıyla Genel Müdürlüğe intikal ettirmeleri sonucu bölge müdürlüğü veya Genel Müdürlükçe verilen ve sorulan hususun nasıl çözüleceğini izah eden talimattır. |
MUSALEH |
Vasiyet alacaklısı demektir. Bkz. Muayyen mal vasiyeti. |
MUTASSARRIF |
Tasarruf eden, kullanan. |
MUVAKKAT ŞERH |
Bir taşınmaz mal üzerinde ayni bir hak iddia edene hakkını ispat edebilmesi için veya bir tapu işlemi yaptıracak olanın eksik belgesini tamamlayabilmesi için kendisine süre verilerek kesin tescil yapılıncaya kadar yapılan geçici tescildir. (Bkz. Geçici Şerh) |
MUVAZAA |
Gerçek ismi ve niteliği saklanarak, başka bir isim altında üçüncü kişileri aldatmak için göstermelik olarak yapılan işlemdir. Örnek; Bağışlandığı halde satış gibi gösterilmesi. |
MÜCAVİR ALAN |
İmar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve sorumluluğu altına verilmiş olan alanlardır. Mücavir alan sınırları belediye meclisi veya il idare kurulu kararı ile belirlenir ve bakanlıkça onaylanır. Mücavir alanın belediye sınırına bitişik olması gerekmez. Bu alan köyleri de ihtiva edebilir (İmar K.45). |
MÜDDET |
Süre, zaman. |
MÜFREZ PARÇA |
İfraz sonucu oluşan parça. |
MÜKELLEF MİRASÇI NASBI |
Bir kimsenin vasiyetname veya miras mukavelesi ile mirasçı tayin ettiği kimseyi, mirası bir başkasına nakletmek borcu altına koymasıdır. Taşınmazla ilgili mirasçı nasbı (atanması) tapu kütüğüne şerh edilir. |
MÜKELLEFİYET |
Gayrimenkulün aleyhine tesis edilmiş yükümlülüklerin genel adıdır. Örneğin, Gayrimenkul mükellefiyeti. |
MÜLAHAZAT |
Düşünceler. İpotekte ipotekle ilgili ayrıntıların ilave şeklinde yazıldığı “Düşünceler sütununun” Osmanlıca adı. |
MÜLK ARAZİ |
Mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait arazi demektir. Bilineceği üzere miri arazide sadece yararlanma hakkı gerçek ve tüzel kişilere aittir. |
MÜLKİYET |
Medeni Kanun, taşınır ve taşınmaz eşyayı niteliklerine uygun bir mülkiyet düzeni içinde sınıflandırmış ve ona göre hükümler getirmiştir. Medeni Kanunun 704-761. maddeleri taşınmaz mülkiyetini, 762-778. maddeleri menkul mülkiyetini düzenlemiştir. Mülkiyet hakkı; ona sahip olana, hakkın konusu olan eşya üzerinde, kanunun çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi tasarruf etmek yetkisini veren en geniş ayni haktır. Anayasanın mülkiyet hakkını düzenleyen 36. maddesi şöyledir: “Herkes mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."" Mülkiyet hakkı; sahibine, mülkiyet konusu şeyi (eşyayı) elinde bulundurma (zilyetlik), kullanma, şeklini değiştirme, eşyanın ürün ve gelirinden yararlanma, eşyayı ayırma (ifraz), eşya üzerinde hukuki ve maddi tasarrufta bulunma (onu başkasına devir ve tüketme) gibi haklar verir. Fakat bununla beraber, mülkiyet hakkı malike külfetler de yüklemektedir. Örneğin, vergilerini ödemek gibi. Kısa tanımı ile mülkiyet; Sahibine hakkın konusu mal üzerinde kullanma, yararlanma, tasarruf ve onu tüketme gibi en geniş yetkileri veren ve bir kısım ödevler (vergi gibi) yükleyen, herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir ayni haktır. |
MÜLKİYETİN ASLEN İKTİSABI |
Daha önceki malikin iradesine dayanmadan mülkiyetin kazanılmasına aslen iktisap denir. Örneğin; zamanaşımı, işgal, yeni arazi oluşumu. |
MÜLKİYETİN DEVREN İKTİSABI |
Daha önceki malikin olumlu iradesine ve çoğunlukla hukuki bir ilişkiye (akde) dayalı olarak mülkiyeti devralarak kazanmaya devren iktisap denir. Örneğin; satış, bağış, trampa gibi. |
MÜLKİYETTEN BAŞKA AYNİ HAKLAR |
Eşya üzerinde malikinden başka üçüncü kişiler yararına kurulabilen ve sahibine hakkın konusu olan şeyde genelde yararlanma veya sattırarak paraya çevirme yetkisi veren, herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Örnek; irtifak hakları, gayrimenkul mükellefiyeti ve rehin hakları. |
MÜNAKALE |
Tapu kütüğünde yapılan terkin ve tescil. |
MÜSECCEL |
Tescilli, tescil edilmiş olan. |
MÜSTAKİL VE DAİMİ HAK |
Başkasına devri ve mirasçılara intikali yasak veya izne tabi olmayan, en az 20 yıl veya daha fazla süre için kurulmuş ve tapu kütüğünde ayrı bir sayfaya bir gayrimenkul gibi tescil edilmiş üst hakkı, kaynak hakkı gibi irtifak haklarıdır. |
MÜSTENİDAT |
Dayanak belge. Vekaletnamelerde vekalet yetkisinin dayandığı, tevkil yetkisini, içeren müvekkil tarafından verilmiş vekaletname. |
MÜŞTEMİLAT |
Taşınmazın kullanımını kolaylaştıran ek tesis. Bkz. Eklenti. |
MÜŞTEREK MEDHAL |
Sosyal tesis, ticari mahal, yüzme havuzu, tenis kortu, ısı merkezi gibi taşınmaz mal veya bağımsız bölümler başka parsel veya bağımsız bölümlerin ortaklaşa kullanılan yeri olarak ayrılabilir. Eski tapu sicil nizamnamesi bu durumu müşterek methal adını vermişti yeni tapu sicil tüzüğü 26. Maddesinde ortaklaşa kullanılan yer tabirini kullanmıştır. Ortaklaşa kullanılacak yerin tapu kütüğünün mülkiyet sütununa şahıs isimleri değil yararlanacak taşınmazların ada ve parsel numaraları yazılır. |
MÜŞTEREK MÜLKİYET |
Birden çok kimsenin bir taşınmaz mala hisseli olarak sahip olmalarına müşterek mülkiyet denir. Müşterek mülkiyette, tapu kütüğünde her bir hissedarın hissesi isminin karşısında 1/3, 2/5 gibi gösterilir. Bkz. Paylı mülkiyet. |
MÜTEKABİLİYET |
Karşlıklılık. Mukabele-i Bilmisil Kanuna göre mütekabiliyet ilkesi: Yabancı ülkelerde Türk vatandaşlarına olumlu veya olumsuz nasıl bir uygulama yapılıyor ise o ülkenin Türkiye’deki vatandaşlarına aynı uygulamanın yapılması ilkesidir. Bir yabancı uyruklunun Türkiye’de bir tapu işlemi yaptırabilmesi için onun ülkesinde Türklerin de aynı tapu işlemini yaptırabiliyor olması gerekir. |
MÜTEMMİM CÜZ |
Bütünleyici parça. Yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. Örneğin; bir evin kapısı, pencereleri, bir arabanın aküsü, tekerleği gibi. |
MÜTESELSİLEN |
Zincirleme olarak ardarda sorumluluk. Alacaklının alacağını borçlulardan dilediğine başvurarak isteyebilme hakkı. |
MÜTEVELLİ |
Bir vakfı yönetmekle görevlendirilen kişi veya kişiler. |
MÜZEKKERE |
Adli makamlarca idari makamlara yazılan yazı. Adli makamlar bir hususun yerine getirilmesini veya bazı belgelerin gönderilmesini müzekkere ile isterler. Ör/ İhtiyati tedbir müzekkeresi, haciz müzekkeresi. |